KUR’AN’I NASIL ANLAYALIM?
Üstad Mevdudi’nin “Kur’an’ı Nasıl Anlayalım” isimli çalışması Bekir Karlığa tarafından çevrilmiş, ilk baskısı 1983 yılında yapılan kitabın, 1993 yılında yedinci baskısı yapılmış. Sayfa numaraları 1993’de yapılan yedinci baskıya göredir. Kitapta anlatılanları maddeler halinde şu şekilde özetlemek mümkündür:
I. Kur’an-ı Kerim, alışılmadık bir kitaptır (s. 20). Dolayısıyla diğer kitaplara göre farklı bir yaklaşımla ele alınmalıdır (s. 23).
II. Kur’an-ı Kerim hakkında zorunlu bilgiler elde edilmeli (s. 22-24), Kur’an’ın mahiyeti bilinmelidir (s. 26-31).
III. Konusu ve hedefi (s. 32), Nüzulü (s. 34), Tekrarlar (s. 46), Tertibi (s. 47), Derlenmesi (s. 51) gibi başlıklar hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
IV. Kur’an’ı İnceleme Yöntemi olarak aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmelidir:
1. “İster inansın, ister inanmasın, Kur’an’ı anlamak isteyen herkesin –ilk adım olarak- daha önce kafasında yer eden teori ve tasavvurlardan zihnini boşaltması gerekecektir. Her türlü arzu ve isteklerden içini arındırması, sonra da açık bir gönül, dikkatli bir kulak ve Kur’an’ı anlamak için tertemiz bir amaç ile onun üzerine eğilmesi gerekir.” (s.57)
2. “Kur’an’ı özet bir bilgi şeklinde öğrenmek isteyenler için bir veya iki kere tedkik yeterli olabilirse de onun derinliklerine dalarak, sırlarını kavramaya çalışanlar için bu kadarı kafi olmadığı gibi, hatta dört beş kez okumak bile yeterli değildir. O kişinin, kendini defalarca ve tekrar tekrar Kur’an’a adaması, üzerine abanması, bıkıp usanmadan yeniden tedkike koyulması ve her seferinde ayrı bir cepheden bu kitabı incelemesi icabeder. Ve tıpkı bir öğrenci gibi, lazım gelen kalem ve defter nevinden araçlar edinerek bu etüd esnasında zor gelen önemli noktaları kaydetmelidir. Araştırmalarına sabır ve ciddiyetle aralıksız devam etmelidirler.” (s. 57-58)
3. “Detaylı araştırmaya girişirken, onun daha önceki etüdü sırasında karşılaşmış bulunduğu Kur’an’ın temel prensiplerini bütün yönleriyle zihnine yerleştirmiş olması gerekir. Sözgelişi Kur’an’ın benimsediği ideal üstün insan örneğinin vasıflarını öğrenmeli. Kur’an’ın hoşlanmadığı, nefretle baktığı insan tipinin hangisi olduğunu tedkik etmelidir. Bu arzusunu gerçekleştirmek için not defterinin bir bölümüne Kur’an’a göre istenen insanın özelliklerini alt alta sıralamalı, onun tam karşısına da reddedilen insan tipinin vasıflarını yazmalıdır.” (s. 59)
4. “Akaid, ahlak, hukuk ve sorumluluklar, toplum sistemleri, savaş ve barışla ilgili ilkelerini kaydetmeli ki, hayatın bütün şubelerinde hangi modelin hakim olduğu ortaya çıksın ve bu şubelerin birleştirilerek genel çerçeve içerisinde tanzim edilmesinden sonra müslümanca yaşamanın hangi modele göre olması gerektiği belirlenmiş olsun.” (s. 58-59)
5. “İnsan, Kur’an’ın hayat problemlerinden herhangi birine bakış tarzını açıklamak isterse; en iyisi bu problemle ilgili olarak eski ve yeni ne yazılmışsa hepsini dikkatle mütalaa etmeli, o problemin belli başlı unsurlarını ve temel açılarını kesinlikle belirleyerek, tarih boyunca insan düşüncesinin bu problemle ilgili olarak neler bulabildiğini, nereye kadar ulaştığını, hangi cephelerinin çözümlenmesi gerektiğini ve bugüne kadar insan düşüncesinin açıklamaya henüz güç yetiremediği ne gibi noktalarının bulunduğunu tespit etmelidir.” (s. 60)
6. Kur’an, soyut teoriler ve saf fikirler ihtiva etmez ki, siz, onu koltuğunuza oturarak okuyasınız da tüm maksatlarını anlamış olasınız. Aynı şekilde o, metafizikten bahseden teolojik bir kitap değildir ki, onun gizli hazine ve sırlarını tekke ve enstitülerde çözümleyebilesiniz. Bu kitap, bir davet ve hareket kitabıdır. Bu kitap, yirmiüç sene boyunca korkunç bir hızla İslami hareketi yönlendirme fonksiyonu icra etti. (s. 61)
7. Pratik uygulamaya katılmayan Kur’an’ı anlayamaz. “Siz nasıl olur da küfürle din arasında cereyan eden meydan muharebesine ayağınızı atmadan, İslam ile cahiliyet arasındaki mücadelenin içine girmeden ve bu savaşın herhangi bir cephesinde yara almadan onun esrarına vakıf olabilirsiniz?” (s. 62)
8. “Kur’anî Yürüyüş” olmadan bu kitap anlaşılmaz. “Siz Kur’an’ın gereklerini, derin anlamlarını ancak bu kitabın buyruklarına bağlanarak, Allah yolundaki davete uyarak ve bütün adımlarınızı onun sizi yönlendirdiği ve gösterdiği biçimde atarak sağlayabilirsiniz. Bu noktada sizden önce geçenlerin karşılaştığı tecrübe ve zorluklarla sizin de karşılaşmanız gerekecektir. Mekke günlerini izleyecek, Habeşistan ve Taif yolculuklarını görecek, Bedir’den Huneyn’e ve Tebûk’e kadar geçen merhaleleri yaşayacaksınız. Ebu Cehil ve Ebu Leheb’le yüzyüze geleceksiniz. Münafıklarla ve yahudilerle karşı karşıya kalacaksınız. İleri gelen müslümanlardan başlayarak kalpleri İslam’a ısındırılan “müellefe-i kulûb”a kadar bütün insan tiplerini görecek ve tanıyacaksınız. Bu, eşi ve benzeri olmayan, emsalsiz bir yürüyüştür.” (s. 62)
9. Kur’an’ın ilkeleri pratikte uygulanmıştır. Kur’an, pratiği Arap toplumunda uygulanmış olmakla birlikte evrensel ölçekte de uygulanabilir bir kitaptır. (s. 63-68)
10. Kitapla birlikte bir de peygamber gönderilmiş olması da manidardır. (Proje + Mühendis). (s. 68-69)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder