İrbad b. Sariye (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) bir gün sabah namazından sonra son derece tesirli bir va’z verdi de bu va’zın tesirinden gözler yaşardı kalpler ürperdi. Ashaptan bir kişi: “Bu öğütler vedalaşan bir kimsenin öğütleri gibidir o halde bize neyi tavsiye ederseniz Ey Allah’ın Rasûlü!” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdu: “Allah’a karşı her zaman ve her zeminde sorumluluk bilinci içerisinde olmayı, Allah’tan gelen her şeyi dinleyip itaat etmeyi, idareciniz durumunda olan kimse Habeşli bir köle bile olsa onu dinleyip itaat etmeyi. İçinizde yaşayacak olanlar benden sonra pek çok ayrılık ve anlaşmazlıklara şahit olacaklardır. Dinde yeri olmayan fakat dindenmiş gibi gösterilmeye çalışan şeylerden sakınıp uzak durunuz, çünkü onlar sapıklıktır. Sizden kim bu dönemlere ulaşırsa benim sünnetime ve doğru yolda olan Raşit Halifelerin sünnetine sıkıca sarılsın. Bu yolda sabredip dişinizi sıkınız.”
Tirmizi, İlim, 16
El-Mikdam İbn Ma'dikerib'den (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.) (şöyle) buyurmuştur:
"Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte (onun bir) benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: “(Sadece) şu Kur'an lazımdır onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz (yeter), diyeceği (günler) yakındır. Şunu iyi biliniz ki ehli eşek eti, yırtıcı hayvanlardan köpek dişli olanlar, (bir süre kalmak üzere İslam topraklarına pasaportlu olarak giren) anlaşmalı kafirlerin kaybettiği mallar size helal değildir. Ancak sahibinin kendisine ihtiyaç duymadığı (için almadığı) yitik mallar bu hükmün dışındadır. Kim bir kavme misafir olursa o kavmin onu ağırlaması gerekir. Eğer ağırlamazlarsa, o misafir ağırlama hakkını alarak onları cezalandırabilir.”
Ebu Davud, Sünnet, 5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder