“Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın” diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve ruhumuzu iyilerle beraber al.”
Al-i İmran/193
“Ey Rabbimiz! Bize indirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk. Bizi şahitlerle bir tut.”
Al-i İmran/53
“Ey Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizi affet, bize acı. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.”
Mü’minun/109
“Ey Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateşin azabından koru.”
Al-i İmran/16
“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.”
Al-i İmran/8
“Ey Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz sorumluluklar da yükleme. Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlamızsın. Kafirlere karşı bize yardım et.”
Bakara/286
“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. Ayaklarımızı sabit kıl ve kafirlere karşı bizi muzaffer eyle.”
Al-i İmran/147
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sabit kıl ve kafirler güruhuna karşı bizlere yardım et.”
Bakara/250
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canlarımızı Müslümanlar olarak al.”
A’raf/126
“Ey Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma.”
A’raf/47
“Ey Rabbimiz! Bizlerle kavmimiz arasında hak ile hükmet. Sen hak ile hükmedenlerin en hayırlısısın.”
A’raf/89
“Ey Rabbimiz! Bizi zalimler nezdinde bir fitne unsuru kılma ve rahmetinle bizi şu kafirler güruhundan kurtar.”
Yunus/85-86
“Ey Rabbimiz! Bizi kafirler için deneme konusu kılma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Her zaman aziz olan ve hikmet sahibi olan sensin.”
Mümtehine/5
“Ey Rabbimiz! Bize katından rahmet ver ve şu durumumuzdan kurtuluş için bize bir yol göster.”
Kehf/10
“Ey Rabbimiz! Sen, Firavun ve kavmine dünya hayatında nice zinet ve mallar verdin. (Onlara bu zenginliği) insanları senin yolundan saptırsınlar diye mi (verdin)? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et ve kalplerine sıkıntı ver. Çünkü elem verici cezayı görmedikçe imana gelecekleri yok.”
Yunus/88
“Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımızsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”
A’raf/23
“Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.”
Bakara/201
“Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Çünkü onun azabı dehşetli ve süreklidir.”
Furkan/65
“Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vadettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizleri rezil rüsvay eyleme. Şüphesiz ki sen vadinden caymazsın.”
Al-i İmran/194
“Ey Rabbimiz! Bize gözümüzün aydınlığı olacak eşler ve zürriyetler bahşeyle ve bizi takva sahiplerine önder kıl.”
Furkan/74
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önceki mü’min kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin duygusu bırakma. Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.”
Haşr/10
“Ey Rabbimiz! Hesap gününde beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri bağışla.”
İbrahim/41
“Ey Rabbimiz! Biz ancak sana tevekkül ettik. Yalnız sana yöneldik. (Ve biliyoruz ki) dönüş de sanadır.”
Mümtehine/4
“Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Sen her şeye kadirsin.”
Tahrim/8
“Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur. Şüphesiz sen işitensin, bilensin.”
Bakara/127
“Biz ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım bekleriz. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil.” Amin.
Fatiha/5-7
14 Mart 2008 Cuma
Peygamber Efendimizden Bir Hadis-i Şerif
“Temizlik imanın yarısıdır.
Elhamdülillah duası mizânı,
sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler arasını sevap ile doldurur.
Namaz nurdur;
sadaka burhandır;
sabır ziyâdır.
Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir.
Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd kimi de helâk eder. ”
Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86
Elhamdülillah duası mizânı,
sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler arasını sevap ile doldurur.
Namaz nurdur;
sadaka burhandır;
sabır ziyâdır.
Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir.
Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd kimi de helâk eder. ”
Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86
Peygamber Efendimizden Kur'an Tarifi
“Muhakkak ki ileride muzlim gece kıt’aları gibi fitneler olacak. Ya Resulallah, denildi: Ondan necat ne? Buyurdu ki: Allah Teala’nın kitabı; onda sizden evvelkilerin nebei, sizden sonrakilerin haberi ve mabeyninizin hükmü vardır. O hezl değil, bir fasldır. Onu tecebbüren terk edenin Allah belini kırar. Doğru yolu onun gayrisinde arayanı Allah dalalete düşürür. O, Allah’ın habl-i metini, nur-u mübini, zikr-i hakim, sırat-ı müstakimdir. Keyflerin sapıtmamasına, re’ylerin dağılmamasına yegane sebep odur. Ulema ona doymaz, etkıya ondan usanmaz. Onun ilmini bilen ileri gider, Onunla amel eden me’cur olur. Onunla hükmeden adalet eder. Ona sıkı sarılan doğru yola hidayeti bulur.”
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, 1. Cilt, Mukaddime, Kur’an’ın Fezaili bölümü, s. 30-31. Eser Neşriyat ve Dağıtım, 1979.
Merhum Elmalılı’nın tefsirine aldığı yukarıdaki hadisin sadeleştirilmiş hali:
Resûlullah "Muhakkak ki ileride kapkaranlık geceler misâli fitneler
olacak!" buyurdu.
"Onlardan kurtuluşun yolu nedir, Ey Allah'ın Resûlü?" denildi.
Buyurdu:
"Allah'ın kitabı!
Onda sizden öncekilerin olayları,
sizden sonrakilerin haberleri ve sizin de hükmünüz vardır.
O, kesin çizgidir; şaka değildir.
Her kim kibirlenerek onu terk ederse Allah onun belini kırar.
Her kim ondan başka hidâyet ararsa Allah onu saptırır.
O Allah'ın sapasağlam ipidir.
O, apaçık bir nurdur.
O hikmetli bir hatırlatmadır.
O dosdoğru yoldur.
Hevalar onun sayesinde kaymaz.
Görüşler onun sayesinde dağılmaz.
Âlimler ona doymazlar.
Onun çokça tekrarı usanç vermez.
Hayretengiz yönleri tükenmez.
Her kim onun ilmiyle ilimlenirse ileri gider.
Her kim onunla amel ederse ecirlenir.
Her kim onunla hükmederse adalet eyler.
Her kim ona tutunursa doğru yolu bulur."
Ahmed b. Hanbel, 1, 91;
Dârimî, Fezâilü'l-Kur'ân, 1;
Tirmizî, Sevâbü'l-Kur'ân 14, 2908.
Kur’an Anlaşılsın Diye, İlyas Aslan ve diğerleri, YEKDER, Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği Yayınları, 4. Baskı, İstanbul, 2007
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, 1. Cilt, Mukaddime, Kur’an’ın Fezaili bölümü, s. 30-31. Eser Neşriyat ve Dağıtım, 1979.
Merhum Elmalılı’nın tefsirine aldığı yukarıdaki hadisin sadeleştirilmiş hali:
Resûlullah "Muhakkak ki ileride kapkaranlık geceler misâli fitneler
olacak!" buyurdu.
"Onlardan kurtuluşun yolu nedir, Ey Allah'ın Resûlü?" denildi.
Buyurdu:
"Allah'ın kitabı!
Onda sizden öncekilerin olayları,
sizden sonrakilerin haberleri ve sizin de hükmünüz vardır.
O, kesin çizgidir; şaka değildir.
Her kim kibirlenerek onu terk ederse Allah onun belini kırar.
Her kim ondan başka hidâyet ararsa Allah onu saptırır.
O Allah'ın sapasağlam ipidir.
O, apaçık bir nurdur.
O hikmetli bir hatırlatmadır.
O dosdoğru yoldur.
Hevalar onun sayesinde kaymaz.
Görüşler onun sayesinde dağılmaz.
Âlimler ona doymazlar.
Onun çokça tekrarı usanç vermez.
Hayretengiz yönleri tükenmez.
Her kim onun ilmiyle ilimlenirse ileri gider.
Her kim onunla amel ederse ecirlenir.
Her kim onunla hükmederse adalet eyler.
Her kim ona tutunursa doğru yolu bulur."
Ahmed b. Hanbel, 1, 91;
Dârimî, Fezâilü'l-Kur'ân, 1;
Tirmizî, Sevâbü'l-Kur'ân 14, 2908.
Kur’an Anlaşılsın Diye, İlyas Aslan ve diğerleri, YEKDER, Yaygın Eğitim ve Kültür Derneği Yayınları, 4. Baskı, İstanbul, 2007
Etiketler:
hadis,
Hz. Muhammed,
Hz. Peygamber,
Kur'an
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)